
Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla panel düzenlendi.
Başkentteki Yunus Emre Enstitüsü’nde düzenlenen panele, konuşmacı olarak Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Sadık Babür Girgin, Saraybosna Büyükelçiliği İçişleri Müşaviri Mehmet Erduğan ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu katıldı.
Bosna Herseklileri, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) altı yıl önce gerçekleştirdiği hain darbe girişimi hakkında bilgilendirme amacıyla halka açık düzenlenen panele, Türk kurumlarının temsilcileri de katıldı.
Büyükelçi Girgin, panelde yaptığı konuşmada, 15 Temmuz şehitlerini rahmet ve minnetle anarak, FETÖ’nün, terör ve suç örgütü olduğunun altını çizdi.
FETÖ’nün başka ülkeler için de tehdit oluşturduğunu vurgulayan Girgin, bu ülkelerin başında Bosna Hersek gibi kardeş ülkelerin geldiğini söyledi.
Türkiye’nin güçlü olmasının kardeş ülkeler için de önemli olduğunu belirten Girgin, FETÖ’nün bir maşa olduğuna işaret ederek, "En önemli özelliği sinsi olması, karaktersiz olması, her kalıba girebilmesi ve hiçbir kutsalının olmamasıdır.” dedi.
Örgütün, Türkiye’ye sevgi duyan ülkelerde bu sevgiyi kullanarak eğitim faaliyetleri yürüttüğünü vurgulayarak, birçok ülkede FETÖ’ye karşı çeşitli nedenlerle adli süreçlerin başlatıldığını aktardı.
Daha önce Pakistan’da görev yaptığını hatırlatan Girgin, FETÖ’nün orada da faaliyet gösterdiğini ancak Türk yetkililerin girişimleriyle Pakistan Anayasa Mahkemesi’nin yapılanmayı terör örgütü olarak ilan ederek Pakistan gençlerinin zehirlenmesinin önüne geçtiğini ifade etti.
Erduğan da eli kanlı terör örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin, Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçtiğini anımsattı.
FETÖ’nün tarih içindeki yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Erduğan, Türk halkının, darbe gecesi tıpkı Çanakkale, Kurtuluş Savaşı ve Malazgirt’te olduğu gibi tek vücut olarak eli kanlı ihanet çetesinin karşısına geçtiğini söyledi.
Zorlu ise 1970li yıllarda imam hatipte okuduğu dönemde söz konusu ‘cemaatle’ karşılaştığını aktararak, “Sadece Türkiye’deki zeki, akıllı öğrencilere değil dünyanın her yerinden öğrencilere de el atıyor, onlara Türkiye’yi sevdiriyorlardı. Bizleri, yurt dışında Türkiye’nin elçileri olduğuna inandırıyorlardı. 1977 yılında ilk karşılaştığımda son derece katı bir din anlayışları vardı, kadınları çarşaflıydı, evlerinde televizyon yoktu. Fakat daha sonra durum değişti. Dini duygular çerçevesinde bir cemaat oluşturuluyor ve yavaş yavaş başka noktalara evrilen süreçler yaşanıyordu.” diye konuştu.
FETÖ’nün kırılma noktasının 1980 darbesi olduğunu kaydeden Zorlu, bu dönemde dokunulmayan tek dini cemaatin FETÖ olduğunu ifade etti.
FETÖ’nün 2000li yıllarda en güçlü dönemine girdiğini hatırlatan Zorlu, bu dönemde cemaat olmaktan çıkıp paralel bir yapıya dönüştüklerini belirtti.
Zorlu, 15 Temmuz’un topluma sosyal ve beşeri anlamda büyük bir darbe vurduğunu ve izinin onlarca yıl silinemeyeceğini sözlerine ekledi.
Panelde, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) desteğiyle Türkiye Mezunları Derneği (TÜMED) tarafından hazırlanan ve 15 Temmuz darbe girişimine tanıklık eden Bosna Hersekli öğrencilerin darbe gecesine dair anlattıklarından oluşan kısa film de gösterildi.
Panelin ardından, 15 Temmuz temalı kompozisyon yarışmasının ödül töreni de gerçekleştirilirken, tarihi Başçarşı Camii önünde 15 Temmuz gecesinden Yenikapı Mitingi'ne kadarki sürece ilişkin Anadolu Ajansı'nın (AA) fotoğraflarından oluşan sergi de ziyarete açıldı.
AA'nın fotoğraflarından oluşan bir başka sergi ise Saraybosna'nın en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan Sarajevo City Centar'da (SCC) da açıldı.
Balkan News / Sanela Huric