Boşnak imamlar bu ramazan da Srebrenitsalı anneleri unutmadı

Bosna Hersek'in 1995 yılında soykırıma maruz kalmış Srebrenitsa şehrinde görev yapan Boşnak imamlar, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ramazan ayı boyunca yalnız yaşayan annelerin ve ihtiyaç sahiplerinin evlerine iftar taşıyor.

Şehrin Başimamı Damir Peştaliç ile Çarşı Camisi İmamı Ahmed Hrustanoviç tarafından başlatılan bu girişimle soykırımda yakınlarını kaybetmiş, yaşlı ve ihtiyaç sahibi Srebrenitsalılara her akşam sıcak yemek ulaştırılıyor.

İlk kez geçen ramazan hayata geçirilen bu yardım projesi sayesinde, hem annelere yalnız olmadıkları hissettiriliyor hem de bir nebze olsun yüzlerinin gülmesi sağlanıyor.

Başimam Peştaliç, Balkan News’e yaptığı açıklamada, ihtiyaç sahibi ve yalnız Srebrenitsa annelerine iftar ulaştırma fikrinin geçen yıl pandemi nedeniyle karantinada geçen ramazan ayında ortaya çıktığını belirterek, imam Ahmed Hrustanoviç ile beraber böyle bir işe koyulduklarını anlattı.

Bu fikri sosyal medyada paylaştıklarını aktaran Peştaliç, “Herkes bunu gönülden destekledi. Geçen ramazan boyunca 900 iftar dağıttık.” dedi.

Bu yıl da bunu tekrarlamak istediklerini söyleyen imam Peştaliç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu yıl pandemi tedbirleri daha esnek. O yüzden de yardım için küçük gruplar organize edebiliyoruz. Bunu bir gelenek olarak sürdürebileceğimizi fark ettik. İleride Allah izin verirse toplu iftarlar yine yapılabilir. Ama her zaman yaşlı, ihtiyaç sahibi, ulaşılması zor annelerimiz, insanlarımız var.”

Bunun sadece bir yardım projesi olmadığının altını çizen Peştaliç, “Aslında bu aynı zamanda bir ziyaret. Onlara nasıl olduklarını soruyoruz. Sohbet edip iftarlarını veriyoruz.” dedi.

Bu yıl da her gün 30’dan fazla iftar dağıttıklarını anlatan Boşnak imam, şehirdeki diğer Müslümanların da buna sahip çıkmasından mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Boşnak diasporasından da kendilerine ulaşıp destek olmak isteyenler olduğunu söyleyen Peştaliç, sözlerini şöyle tamamladı:

“O insanlar bizim de annelerimiz ve hayatta oldukları sürece, biz yaşadıkça öyle kalacaklar. Ayrıca kendi çocuklarımıza da onların bizin de annelerimiz, ninelerimiz olduğuna dair duyguyu aşılamamız gerek.”