Bosna'daki savaşta Sırpların katlettiği 16 kurban toprağa verildi
Bosna'daki savaşta (1992-1995) ülkenin kuzeyindeki Prijedor şehri ve civarında Sırplar tarafından hunharca katledilen 16 kurban son yolculuklarına uğurlandı.
Cesetlerine savaştan sonra toplu mezarlarda ulaşılan ve kimlik tespiti yapılan kurbanlar, Kamicani Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen toplu cenaze töreninde, sevdiklerinin gözyaşları ve duaları eşliğinde toprağa verildi.
Dokuz kurban, Kamicani Anıt Mezarlığına defnedilirken, yedi kurbanın naaşı, toplu cenaze töreninin ardından köylerindeki şehitliklere taşındı.
Bu yıl defnedilen 16 sivilin en genci, öldürüldüğünde 19 yaşında olan Husein Jakupovic, en yaşlısı ise 65 yaşında katledilen Edhem Kaltak oldu.
Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Husein Kavazovic'in kıldırdığı cenaze namazına Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Sefik Dzaferovic ile konseyin Hırvat üyesi Zeljko Komsic'in yanı sıra Demokratik Eylem Partisi (SDA) Genel Başkanı Bakir İzetbegovic ile defnedilen kurbanların yakınları katıldı.

Dzaferovic, burada yaptığı açıklamada, Prijedor'da yaşananların 'soykırım' niteliği taşıdığını anımsatarak, "Burada 3 bin 176 masum sivil katledildi. Hakikati gün yüzüne çıkarmak için mücadelemizi sürdürmeliyiz, zira bu katliamların faillerinin büyük bir kısmı henüz adalet karşısında cezasını çekmedi." diye konuştu.
![]()
Benzer katliamların Bosna Hersek'in dört bir yanında yaşandığına işaret eden Komsic de birkaç gün önce Srebrenitsa soykırımında hayatını kaybedip cesetlerine yıllar sonra ulaşılan kurbanlarının toprağa verildiğini hatırlatarak, "İnsanlar katledildi, farklı din ve etnik gruplara mensup oldukları için öldürüldü, amaç, bir milleti bir dini topluluğu yok etmekti." dedi.
Komsic, bir daha benzer olayların yaşanmasına asla müsaade edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kavazovic ise Prijedor çevresinde öldürülen Boşnak kurbanlardan bazılarının cesetlerine aradan 30 yıl geçmesine rağmen henüz ulaşılamadığını vurgulayarak, "Hala katledilen masum kardeşlerimizin ceset kalıntılarını arıyoruz, onların tek suçları Müslüman olmaktı." ifadelerini kullandı.
Savaş sırasında Prijedor bölgesinden 50 bin Boşnak'ın sürgün edildiğine işaret eden Izetbegovic de geriye kalan Boşnak kadın, çocuk ve yaşlılara türlü işkenceler yapıldığını kaydederek, soykırımın, yalnızca Srebrenitsa'da gerçekleştirilmediğinin altını çizdi.
- Prijedor'da ne oldu?
Bosna Hersek'teki savaşın yeni başladığı Mart 1992'de eski Yugoslavya'daki Devlet Güvenlik Teşkilatının (UDBA) başına getirilen Sırp kökenli Simo Drljaca, Prijedor'daki 13 polis karakolunda görev yapan 1775 Sırp'ı bir ay içinde silahlandırdı.
Sırp birlikleri, 29 Nisan gecesi o dönemde nüfusunun çoğunluğu Boşnak olan Prijedor şehrini ele geçirdi. Ağır silahlara sahip Sırp birlikleri, 23 Mayıs 1992'de Prijedor civarındaki köylere saldırdı. Prijedor ve civarındaki katliamda 102'si çocuk 3 bin 176 sivil hayatını kaybetti.
Sırplar, 31 Mayıs 1992'de yerel radyolar üzerinden yapılan duyuruyla "Sırp olmayanların evlerinin pencerelerine beyaz çarşaf asmaları, sokağa çıkarken kollarına beyaz kurdele bağlamaları" talimatı verdi. İşgalci Sırpların talimatlarını yerine getirmek zorunda kalan Sırp olmayan siviller, bu yöntemle tespit edildi. Tespit edilenler, esir kamplarına götürülerek katliamlara, işkencelere ve tecavüzlere maruz kaldı.
Prijedorlu yaklaşık 30 bin sivil, o dönemde Omarska, Keraterm, Kozarac, Trnopolje ve Manjaca'daki toplama kamplarına götürüldü. On binlerce kişi ise doğdukları topraklardan sürgün edildi.
Prijedor'daki katliamda hayatını kaybeden ve kimlik tespiti yapılan Boşnak siviller her yıl 20 Temmuz'da düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa veriliyor.









Balkan News